12 Temmuz 2024
Sürekli gelişen gıda sistemimizde, her zaman yeni ve daha iyi bileşenler ortaya çıkıyor. Ayrıca bu bileşenler sadece daha lezzetli ve keyifli yeme deneyimleri sunmakla kalmıyor, aynı zamanda doğal kaynakların daha verimli kullanımını sağlarken daha besleyici de olabiliyor.
Nihayetinde, gıdalarımızda malzemeler söz konusu olduğunda, farkın tadını net bir şekilde alabiliriz. Salata sosu için seçilen yüksek kaliteli zeytinyağından en sevilen makarna yemeğinin üzerine koymak üzere seçilen mükemmel peynire kadar, taze ve besleyici malzemeler keyif veren veya hayal kırıklığına uğratan bir lokma arasındaki farkı yaratabiliyor
Bu nedenle bileşenlerdeki yenilikler - ve bu bileşenlerin prosesindeki gelişmeler - bir gıda ürününün prosesi ve paketlenme biçimi kadar önem taşıyor.
Tetra Pak Bitki Bazlı Gıda Uzmanlık Merkezi ve Ticari Müdürü Hemang Dholakia, “Yiyecek ve içecek sistemlerine bütünsel bir anlayış getiriyoruz ve müşterilerin yenilik hayallerini gerçekleştirmeleri için en iyi bileşenleri bulmasına ve bunları mümkün olan en iyi şekilde dönüştürmesine yardımcı oluyoruz.” diyor.
Normal süt tozları ve özel süt bileşenlerinden bitki bazlı ve fermantasyon yoluyla elde edilen bileşenlere kadar tüm bileşen yeniliklerinin sadece tüketici tercihlerine hitap etmekle kalmayıp, aynı zamanda daha sürdürülebilir bir küresel gıda tedarik zincirinin de önünü açması gerekiyor.
Amaç sadece kaliteli ve güvenilir gıdalar üretmek değil, aynı zamanda kaynak bulma, proses ve paketleme için sürekli olarak daha verimli ve kaynak kullanımı açısından sorumlu yöntemler geliştirirken, prosesleri her bir bileşenin özelliklerine göre de özelleştirebilmektir. Bu şekilde, ürünlerin kalitesinden ödün vermeden kaynaklardan tasarruf etmek ve israfı azaltmak mümkün olur.
Hemang durumu şu sözlerle açıklıyor: “Her zaman bir bileşen prosesinin veya bir ürün geliştirmenin daha sürdürülebilir yollarını arıyoruz. Örneğin yulaf ununu yulaf sütüne dönüştüren bir yulaf sütü hattı mevcutsa, bu prosesi daha az enerji, daha az su kullanacak ve daha az karbon ayak izine sahip olacak şekilde nasıl dönüştürebileceğimizi araştırıyoruz. Burada amaç, mevcut çözümleri daha verimli hale getirme ve yeniliklere devam etme hedeflerini birleştirmektir.”
Doğru bileşen ile yanlış bileşen arasındaki fark, özellikle bitki bazlı ve fermente ürünler gibi yeni ve gelişen kategorilerde daha da önem kazanıyor. Örneğin yulaf sütünü ele alalım. Yulaf taneleri, yulaf unu veya yulaf karışımlarından yulaf sütü elde edebilir, müşterinin durumuna ve ihtiyaçlarına göre de en iyi yöntemi belirleyebilirsiniz.
Doğru bileşenin ve bu bileşen için doğru formun (toz, tane veya sıvı) seçimi sadece gerekli proses kurulumunu belirlemekle kalmaz, aynı zamanda üretim ekonomisi, ürün profili ve bir ürünün pazardaki nihai başarısı üzerinde de büyük bir etki yaratır.
Gıda teknolojisi uzmanlarımız, bilgi ve uzmanlıkları sayesinde her türlü gıda üretimi çözümüne bütünsel olarak yaklaşıp gıda teknolojisi hususlarını, proses mühendisliği ilkelerini ve sürdürülebilirlik gerekliliklerini bir araya getirerek müşterilerin en iyi bileşen ve proses seçimlerini yapmalarına yardımcı olur.
Hemang, “Müşterilerimizle birlikte çalışarak doğru bileşenleri ve doğru prosesi seçmelerine yardımcı olduğumuzda, onların bilgi ve stratejik ortakları olarak hareket ediyoruz. Girdilerimizi maliyet, kalite, sürdürülebilirlik profili ve operasyonel verimlilik açısından müşterinin ihtiyaçlarına göre belirliyoruz. Müşteri pazardaki bir tüketici ihtiyacını karşılamakta başarılı olursa, bu bir “kazan-kazan-kazan” durumudur: Tüketici kazanır, müşteri kazanır ve biz de kazanırız." diyor.
Bazen, bir ürünün yolunun üretim aşamasında bir terslik yaşanır ve müşterinin üretim tesisindeki sorunları çözmesi gerekir. Hemang, bu gibi durumlarda Tetra Pak uzmanlarının tıpkı bir dedektif gibi olay yerine çağrıldığını ve operasyonun merkezine daldıklarını belirtiyor.
Görevleri ise sorunun temel nedenini tespit etmek. Sorunu yaratan bir bileşen mi? Bileşenleri ekleme sırasıyla ilgili bir sorun mu var? Yoksa performansı idealin altında bir ekipman parçası mı tüm bunlara sebep oluyor? Bu yaklaşımda bazen eleme yöntemi uygulanır ve her zaman kullanılan bileşenlerin listesi ve izlenen proses hakkında araştırma yapılması gerekir.
Hemang, “Sorun giderme çalışmalarının kapsamı, üründeki kontaminasyon kaynağının belirlenmesinden raf ömrü sırasında içecekte meydana gelen ayrışmanın temel nedeninin bulunmasına ve ürün kalitesinin raf ömrü sona ermeden önce bozulmasına neden olan sorunların giderilmesine kadar uzanabilir” diyor ve ekliyor: “Tesiste kesinti süresini en aza indirmeniz ve sorunları olabildiğince hızlı çözmeniz gerektiğinde bileşenler, proses ve ekipman arasındaki etkileşim hakkında derin bilgi sahibi olmanız gerekir.”
Mesele sadece günümüz ile sınırlı değil: Gıda endüstrisini ileriye taşıyacak bir sonraki önemli bileşeni belirlemek için geleceğe bakmak da önem taşıyor. Yenilikçi teknoloji ve tüketici talebinin kesiştiği noktada özellikle bitki bazlı sektörde bir sonraki önemli trend ortaya çıkabilir. Piyasada bitki bazlı içeceklerin potansiyeli fark edilmeye devam ederken, raflarda hangi bitki kaynaklarının hakim olacağını belirleme arayışı sürüyor.
Hemang, “Yapay zeka, geleceği görmemize yardımcı olacak bir araç olarak kullanılabilir ve en yüksek potansiyele sahip bileşenlerde yeniliği takip edebilir.” diyor. “Ekiplerimiz, çok büyük miktarlarda veriyi işleyerek küresel tüketici verilerini, sosyal medya trendlerini ve diyet araştırmalarını analiz etmemize yardımcı olmak için yapay zeka sistemlerinden yararlanıyor ve sonuçta bir sonraki adımda izlenecek en akıllı bileşen yolunun ne olabileceğini belirlememize yardımcı oluyor.”
Bu teknolojiyle elde edilen veriler, belirli bitki bazlı bileşenlere yönelik artan talebe işaret edebiliyor ve nihayetinde mevcut pazar liderlerini geride bırakabilecek yeni kalıpların ve tercihlerin belirlenmesini mümkün kılıyor.
Yeni bir bileşen belirlendikten sonra, bir sonraki adım bu bileşeni daha iyi anlamak ve ona uygun bir proses tasarlamaktır. Bu noktada önemli olan, geleneksel geliştirme yaklaşımını simülasyon tabanlı modellerle birleştirerek hem geliştirme zaman çizelgelerini hızlandırmak hem de bunları daha sağlam ve kusursuz hale getirmektir.
Büyük veri setleri tüketici tercihlerini daha iyi anlamayı ve bu tercihleri etkileyebilecek faktörleri belirlemeyi de kolaylaştırır. Bu bilgiler ise fikir aşamasından ticarileştirmeye kadar müşterilerin popüler ürünler geliştirmesine yardımcı olma amacıyla kullanılabilir.
İleriye dönük olarak, sektörde devrim yaratabilecek mercimek ve nohut sütü gibi daha az geleneksel bitkisel protein kaynaklarını araştırıyoruz. Bu baklagiller sadece protein açısından zengin olmakla kalmıyor, aynı zamanda birçok iklim ve toprak türünde kolayca yetiştirilebiliyor. Diğer ürünlere kıyasla daha az su ve gübre gerektiriyor ve dolayısıyla çevresel ayak izini en aza indiriyor.
Hemang, “Konu, bileşen yenilikçiliği olduğunda, mesele sadece mevcut trendlere ayak uydurmak değil, aynı zamanda yeni trendler için zemin hazırlamaktır. Sadece pazara tepki vermek için değil, aktif olarak şekillendirmek için de çabalıyoruz.” diyor.