12 Kasım 2021
Paketleme, gıdaları güvenli, besleyici ve erişilebilir durumda tutmaya yardımcı olur. Ancak günümüzde kullanılan gıda ambalajlarının çoğu kayda değer bir karbon ayak izine sahip, fosil bazlı geri dönüştürülmemiş plastikten yapılıyor. İşte bu yüzden, Tetra Pak'ta dünyanın en sürdürülebilir, tamamen yenilenebilir, tamamen geri dönüştürülebilir ve karbon nötr gıda paketini sunmak üzere bir yolculuğa çıktık.
Kurucumuz Ruben Rausing bize çok sevdiğim bir söz bırakmış: Bir paket, maliyetinden daha fazla tasarruf sağlamalıdır. Bu sözün, şu anda her zamankinden daha fazla anlam ifade ettiğini düşünüyorum. Çünkü yalnızca içerideki ürünü korumakla kalmayıp ürettiğimiz paketin çevremiz üzerinde mümkün olan en az etkiye sahip olmasını da sağlamamız gerekiyor.
Gıda paketlemesini sürdürülebilir hale getirmek ve düşük karbonlu bir döngüsel ekonomiye geçiş yapmak, sektörümüz için muazzam ve dönüşüm gerektiren bir zorluk. Neyse ki Tetra Pak'ın 70 yıllık bir yenilik geçmişi bulunuyor. Karşılaştığımız her zorluğa bu şekilde yaklaşıyoruz ve bu, dünyanın en sürdürülebilir gıda paketinin oluşturulmasında da kilit rol oynayacak.
Paketleme sektörünün şu anda olağanüstü bir fırsata sahip olduğunu düşünüyorum, çünkü tüketiciler sürdürülebilir ürünlerle fazlaca ilgileniyor ve yenilikçi ürünler için etkin biçimde baskı yapıyorlar. Bu bize yön veriyor ve bize son on yılda yeni teknolojilere, bilgi birikimine ve bilgiye yaptığımız tüm yatırımların yerinde olduğunu ifade ediyor. Değer zincirinde büyük bir iyileşme sağlıyor ve paketleme endüstrisinde tam bir dönüşüme yön veriyor. Bu da son derece heyecan verici bir durum.
Bu konuda ilerleme kaydetmiş durumdayız ancak bitiş çizgisine varmak için yenilik ve iş birliği gerekiyor. Dünyanın en sürdürülebilir paketini sunabilmek üzere, doğru ürünleri geliştirmek için doğru yetenekleri cezbederek yenilik yapmak. Ayrıca tüketici taleplerini yerine getirmek için iş ortaklarımız ve müşterilerimizle yakın bir şekilde çalışarak değer zincirinin tamamında iş birliği yapmak.
Sektörümüzde hâlâ birtakım zorluklarla karşı karşıyayız ve yeni, farklı paketleme türleri sunmak için en yeni teknolojilere yönelmek zorundayız. Bu da yeni anlayışlarla, farklı şekillerde çalışmamızı gerektiriyor. Bu nedenle, yeni becerilere ve yeteneklere, yani makine mühendisleri ile otomasyon mühendislerinden mikrobiyologlara ve yasal düzenleme uzmanlarına vb. kadar çok geniş bir mühendislik ve bilim yetenekleri yelpazesine ihtiyacımız var.
Son derece rekabetçi bir pazar yerinde faaliyet gösteriyoruz ve bu becerileri bulmak zor. Paketleme endüstrisi belki bugüne dek yeni yeteneklere çok cazip gelmiyordu ancak bunun değişmekte olduğunu düşünüyorum. İnsanlar, gezegeni değiştirmenin bir parçası olmak için olağanüstü fırsatlar olduğunu görüyorlar. Yenilikçi ve sürdürülebilir ürünler ve çözümler sunmak bakımından fark yaratmak istiyorlar.
Şu anda iyi bir noktada olduğumuzu düşünüyorum, çünkü uzun yıllardır akademik çevreye, teknik bilgi birikimine, yeteneklere ve uzmanlıklara yatırım yapıyoruz. İleride karşılaşacağımız ihtiyaçları, zorlukları ve sorunları tahmin etmeye çalışıyoruz ve bu, şu anda on yılı aşkın süredir dünyanın en sürdürülebilir gıda paketine giden yolculuğumuza yatırım yaptığımız anlamına geliyor. Şu anda bunun bize bir avantaj sağladığını görebiliyorum. Geliştirme sürecinde ilerlerken eş zamanlı olarak malzemeyi, dolum ekipmanlarını, proses ekipmanlarını ve dağıtım sistemlerini geliştirebildiğimiz bir noktadayız.
Ancak bu hedefe tek başımıza ulaşamayız. Eski doğrusal tedarik kavramı ortadan kalktı. Geliştirme ortaklarımız ve müşterilerimizle son derece yakın bir iş birliği içinde çalışmamız gerekiyor ve giderek daha fazla iş ortağını geliştirme ekosistemi olarak adlandırabileceğimiz bir şeye dâhil ederek iş birliğimizi bir üst seviyeye çıkarabileceğimize inanıyorum.
Bunu geleneksel tedarik zincirimizle zaten yaptık ve olağanüstü yenilikçi fikirleriyle bize yardımcı olan yeni girişimleri ve şirketleri de sürece dâhil ettik. Müşterilerimiz ve markalarımızla güçlü iletişimimizi ve diyaloğumuzu sürdürmemiz gerekiyor, çünkü sonuçta, ürünleri tüketicilere sunanlar onlar.
Sürdürülebilirliğin püf noktası, yalnızca az sayıda sürdürülebilir paket üretmek değildir. Bunları büyük ölçekte üretebilmeniz gerekir. Tamamen sürdürülebilir prototip paketler üretmek mümkündür ancak paketlemeyi güvenli hale getirmeniz gerekir. Bunu büyük ölçekte yapamazsanız gıda israfını en aza indiremez ve dünya nüfusuna hizmet veremezsiniz.
Gıda paketlemesinde sürdürülebilir bir geleceğe ulaşmak için, döngüsellik konusunda değer zincirinin tamamını kapsayan bir yaklaşım gerekiyor. Ancak karşılaştığımız çevresel, toplumsal ve ekonomik zorlukların birbiriyle bağlantılı yapısını ele alarak tamamen karbon nötr bir paket sunabiliriz. Düşük karbonlu döngüsel portföyümüzü geliştirme konusunda büyük bir ilerleme kaydetmiş olduğumuz hâlde, ideal içecek kartonu vizyonumuz doğrultusunda çalıştığımız mevcut yenilik yolculuğumuz tamamen dönüşüme dayanıyor: tamamen yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir bir paket. Hep birlikte çalışırsak sürdürülebilir bir yarın için daha iyi ürünler sunabiliriz.
2014 yılında, tamamen bitki bazlı yenilenebilir malzemeden üretilmiş bir paketi kullanıma sunduk. Şu anda aseptik ambalajlarımızdaki alüminyum folyoyu değiştirerek 2024 yılında ilk tamamen yenilenebilir aseptik ambalajı tanıtmak istiyoruz.
Paketleme sürdürülebilirliğimizi artırmak için yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir polimerlerle aynı kalite ve güvenlik düzeyine sahip bitki bazlı veya geri dönüştürülmüş polimerler elde etmek üzere çalışıyoruz.
2021 yılında çöpü önleme amaçlı bağlı kapak çözümleri portföyümüzü tanıttık ve daha sürdürülebilir çözümler geliştirmek için gelecek 5-10 yıl boyunca yılda yaklaşık 100 milyon € yatırım yapmayı taahhüt ettik.