Çok uzak olmayan bir gelecekte büyük entegre süt üretim tesisleri göreceli olarak az sayıda çalışanla işletilecek. Otomasyonun nihai seviyeye ulaşması, süt üretim tesislerinin kontrol odasındakiler ve bakım ekipleri haricinde gelecekte neredeyse tamamen insansız olacağı anlamına gelmektedir. Sonuç olarak, aydınlatma neredeyse hiç gerekli olmayacaktır.
Buna bilim kurgu diyebilirsiniz ancak geleceğin fabrikaları ve depoları, kelimenin tam anlamıyla karanlık yerler olabilir. Makinelerin bakımını yapmak için arada insanların ziyaret etmeleri dışında ışıklara ihtiyaç olmayacaktır.
Yaygın şekilde Endüstri 4.0 olarak bilinen dördüncü sanayi devriminin ortasındayız. Endüstrideki yaklaşan devrime otomasyon, veri değişimi, robotik ve yapay zekanın daha fazla kullanması eşlik edecek. Bu, şu ana kadar birbiriyle bağlantısı kesilmiş olan iki alanın artan birleşmesinin sonucu: bilgi teknolojisi ve operasyonel teknoloji. Üretimin fiziksel dünyası ile siber alanın dijital dünyası arasında bir köprü oluşuyor. Bugünlerde endüstriyel üretimde ve tedarik zincirinde moda olmuş terimler "dijitalleşme", "bulut bilişim" ve "endüstriyel nesnelerin interneti (IIoT)" şeklindedir.
Sektördeki bu en yeni teknolojinin benimsenmesine yönelik argümanlar oldukça güçlü. Akıllı fabrikalara yönelik yakın tarihli bir Deloitte raporuna göre: "Optimize edilmiş bir akıllı fabrika, operasyonların minimum manuel müdahale ve yüksek güvenilirlikle yürütülmesine olanak sağlar. Akıllı fabrikanın doğasında bulunan otomatik iş akışları, varlıkların senkronizasyonu, iyileştirilmiş izleme ve planlama ve optimize enerji tüketimi; verimi, çalışma süresini ve kaliteyi artırmanın yanı sıra maliyetleri ve israfı azaltabilir."
Tetra Pak, Endüstri 4.0'ın yiyecek ve içecek üretimine etkisi hakkında kendi teknik raporunu yayımladı. Raporda, ortaya çıkan bazı fırsatlar vurgulanıyor: "İyi haber şu ki Endüstri 4.0'ın arkasındaki teknolojilerin sunduğu proseslerin entegrasyonu, konu ister gıda güvenliğini artırmak ister tedarik zincirlerini daha iyi yönetmek, karmaşık ve rekabetçi bir dünyada en yüksek karlılığı sağlamak ya da değişen tüketici taleplerine esnek şekilde yanıt verebilmek olsun, gıda üreticilerinin kendilerine yüklenen mevcut taleplerin çoğunu karşılamasına yardımcı olabilir."
Süt ürünleri sanayisi, yeni teknolojileri ve otomasyonu hızlı şekilde benimsiyor. Endüstri, devralmalar yoluyla dünya pazarından pay almak için rekabet eden birkaç büyük uluslararası oyuncuyla birlikte gittikçe daha sağlam hale geldi. Bu büyük çok uluslu şirketler, büyük ölçekte ekonomilere sahip olan giderek daha büyük süt üretim tesisleri oluştururken aynı zaman işletim sistemleri de giderek daha akıllı hale geliyor. Trend, modern süt ürünleri proses ve dolum hatlarının daha yüksek kapasitede ve kesinti olmadan daha uzun süre çalışabilmesi.
Tetra Pak'ta homojenizatörler alanında Global Ürün Yöneticisi olan Eagle Liang, "Gittikçe daha yüksek kapasiteye yönelik talebin doğal sonucu, daha fazla otomasyon ve akıllı kontroldür" diyor. "Bir tesis yüksek hızda çalıştığında her türlü kesinti veya plansız durma süreçleri, üretim süresi kaybı nedeniyle çok fazla maddi kayba yol açar. Çalışma süresini en üst düzeye çıkarmak son derece önemlidir."
Liang, homojenizatörlerin çalışma süresini en üst düzeye çıkarmayı hedefleyen akıllı bir sistem geliştirme projesinde çalıştı. Bu öncü projenin sonucu olarak 2018 yılının mayıs ayında, gelişmiş akıllı kontrole sahip homojenizatörlerin birinci yeni nesli olan Tetra Pak Homojenizatör 250 kullanıma sunuldu. Akıllı sistemin en büyük özelliklerinden biri sürekli izlemedir. Homojenizatörün kritik parçalarındaki bir dizi sensör sayesinde, sistem makinede bir sorun olduğunda ve dikkat edilmesi gerektiğinde bunu bildirir.
Akıllı sistem, dünya genelinde kurulu olan 7000 homojenizatörden son beş yıl boyunca toplanan performans analizine dayalı olarak çalışmaktadır. Yani sistem, sağlam bir deneyime ve analize dayanmaktadır. Trend analizi, parçaların ne zaman aşınacağını ve değişim gerektireceğini öngörmek için yeni homojenizatöre yerleşik basınç, titreşim ve iletkenlik sensörlerinden gerçek zamanlı okumaları kullanır.
Sonraki adım, veritabanını sürekli olarak güncel tutmak için tüm bu verilerin bulutta depolanmasıdır. Bağlı olan tüm ünitelerden ve üretim hatlarından veri akışı, daha fazla bilgi edinmek için kullanılabilir. Yeni bilgiler, gelişmiş analiz kullanılarak anlamlı ayrıntılı bilgiler açığa çıkarmak için kullanılır.
Giderek daha fazla sayıda Tetra Pak hattı, veri toplama için buluta bağlanıyor ve bilgiler Tetra Pak'ın Kalite ve Performans Yönetimi Merkezi'ne gönderiliyor. Burada veriler, bağlı olan diğer binlerce üniteden alınan performans verilerine erişimi olan uzmanlar tarafından analiz ediliyor. Plansız kesinti süresini önlemek için yüksek düzeyde kalifiye önerilerde bulunabilirler. Bu da Tetra Pak'ın, servis sözleşmeleriyle sunduğu kestirimci bakım hizmeti sunabilmesi sağlamaktadır. Bu, endüstriyel IoT'nin kullanımıyla ortaya çıkmakta olan birçok yeni dijitalleştirme olasılığından yalnızca biri.
Geleceğin tesisleri kelimenin tam anlamıyla karanlık yerler olsa bile yaklaşan devrimin enerji verimliliği, daha az israf ve iyileştirilmiş ürün kalitesi açısından birçok parlak yönü mevcut.