Paketleme endüstrisindeki büyük oyuncular, karşılaştıkları birden fazla zorluğu silolar halinde çalışarak çözemeyeceklerini fark ettiler. Brezilyalı karton üreticisi Klabin'den Francisco Razzolini ve Tetra Pak'tan Carina Rydén Pettersson ile karbon emisyonları, yenilenemeyen ham maddelerin kullanımı ve sınırlı geri dönüştürülebilirlik gibi sorunların üstesinden gelmeyi amaçlayan yeni iş birliğine dayalı yenilik ruhu hakkında konuştuk.
Francisco Razzolini, çevresel etkiyi azaltırken tüketicilerin paketlemeye ilişkin taleplerini karşılamak için hem yeni ürünler hem de yeni prosesler gerekeceğini söylüyor. Brezilya'nın en büyük paketleme kâğıdı üreticisi ve ihracatçısının Endüstriyel Teknoloji, Yenilik, Sürdürülebilirlik ve Projeler Direktörü Razzolini, "Bunu ister mevcut teknolojileri kullanarak ister yenilerini geliştirerek yapalım, şirketlerimiz arasında çokça iş birliği gerekiyor" diyor. "Ekiplerimizi bir araya getirmemiz, güvenilirlik, itimat ve empati tesis etmemiz, deneyimleri, düşünceleri, fikirleri ve gelişmeleri paylaşmamız gerekiyor."
Tetra Pak'ın yarının paketleme çözümleri üzerinde birlikte çalıştığı paketleme değer zincirindeki birkaç ortağından biri olarak, şirketin yaptığı da tam olarak bu.
Tetra Pak'ın Stratejik Malzeme Ortaklığı Direktörü Carina Rydén Pettersson, "İş birliği, başarımızın önemli bir parçası" diyor. "İşimizi sürdürmemiz gerekiyor ama aynı zamanda gezegenimiz için iyi olan bir şey yaratmalıyız. Çok güçlü bir şekilde birlikte ilerlemeye ve daha az kendi başımıza çalışmaya ihtiyacımız olduğunu görüyoruz."
Elbette, yeni ürünler ve çözümler için iş birliği yapan şirketler bakımından yeni bir şey yok. Ancak Rydén Pettersson, bugün farklı olan şeyin yaklaşan bir iklim krizi karşısında gelişen yeni bir ortaklık ruhu olduğunu söylüyor. "Bu, şirketimizde oldukça büyük bir değişiklik. Artık iki tarafın da büyük miktarda girdi ile katkıda bulunduğu gerçek bir ortaklığımız var. Birbirimizin bilgilerinden yararlanıyor ve gerçekten son derece olumlu, sağlıklı bir şekilde birlikte yaratıyoruz."
Klabin ve Tetra Pak'ın çözmek üzere iş birliği yaptığı zorluklar arasında, ortam sıcaklıklarında paketlenmiş gıdaların besin değerini ve lezzetini muhafaza etmek için oksijene ve ışığa karşı koruyan, ancak önemli miktarda karbon ayak izi olan alüminyum folyonun yerine ne konulacağı da yer alıyor.
Rydén Pettersson "Bu, tek bir şirkette kendi başınıza çözemeyeceğiniz bir zorluk" diyor.
Nihai hedef, yalnızca tek bir malzemeden yani mukavvadan üretilen sıvı ambalaj kartonudur. Razzolini, “Bundan üç ya da dört yıl sonra ulaşabileceğimizi düşündüğüm tek bir malzemeye sahip olmaya gerçekten yakınız,” diyor.
Rydén Pettersson, paketlemede oyunun kurallarını değiştirecek büyük bir atılım olmayacağını, daha ziyade art arda gelen daha küçük yinelemeler olacağını söylüyor. "Paketlemede son noktayı elde edene kadar bekleyemeyiz. Kullanılacak minimum düzeyde uygun ürün olduğuna inandığımız şeyi elde ettikten sonra adım adım ilerlememiz gerekiyor. Ürünü ilk benimseyen müşterilerimizle birlikte pazara girecek ve değer zinciri boyunca geri bildirim alarak gelişip öğrenmeye devam edeceğiz."
Rydén Pettersson, sürdürülebilirliğin sektörün gündeminde en üst sıraya çıkmasıyla el ele giden bu yeni iş birliğine dayalı anlayışın son birkaç yıldaki ilerlemeyi gösterdiğini söylüyor. "Sektörün buna yatırdığı para miktarını, ayrıca bir çözüm bulmak için üniversiteler ve araştırmacılarla birlikte nasıl çalıştığını görebilirsiniz. Ancak önümüzde uzun bir yol var ve bence önümüzdeki üç yıl, pazara yeni çözümler getirmek açısından kritik olacak."
Razzolini, "Toplumun, tüketicilerin seslerini duyduk ve sürecimiz ile geliştirdiklerimizi daha sürdürülebilir bir gelecek doğrultusunda ayarlıyoruz" diye bitiriyor Razzolini.