Küresel peynir pazarını yeniden şekillendiren tüketici eğilimlerine bakış
Geçtiğimiz yıl tüketici davranışları ve tutumları üzerinde sarsıcı bir etki yaptı; peynir tüketicilerini de bunun dışında tutamayız. Tetra Pak, uzun vadeli etkiyi daha iyi anlamak için dünya genelindeki ülkelerde yaşayan binlerce kişiyi kapsayan derinlemesine bir araştırma gerçekleştirdi. Sonuçlar, peynir üreticilerinin bundan sonra bekleyebilecekleri altı eğilimin yanı sıra bugünün piyasasını şekillendiren peynir tüketicilerinin daha net bir tablosunu da ortaya çıkardı.
1: Her ülkede artan tüketim
Tetra Pak'ın Gıda Proses Çözümlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Peter Lindstrøm, ilk temel bulgu olarak artan tüketimin evrensel bir eğilim olmasını belirtiyor. “Peynir dünyanın her kıtasında tüketiliyor ve tüketici ilgisinin azaldığına ilişkin hiçbir belirti yok. Aslında durum tam tersi.”
Ankete katılanların %36'sı geçen yıl daha fazla peynir tükettiklerini bildirirken, yalnızca %6'sı daha az yediklerini belirtti. Bu büyümenin kısmen, küresel pandemi nedeniyle insanların evde daha fazla zaman geçirmelerinden kaynaklandığı düşünülüyor.
Ancak veriler, bu eğilimin çok daha uzun vadeli olduğunu gösteriyor. Neredeyse aynı oranda katılımcı (%32) gelecekte daha da fazla peynir satın alacaklarını tahmin ettiklerini belirtti. En büyük büyüme potansiyeli ise işlenmiş sürülemez peynir kategorisinde görüldü.
Bölgesel veriler, en büyük fırsatların nerede olabileceğine daha fazla ışık tutuyor. Tüketim artışı yüzdesinin en yüksek gerçekleştiği yerler Hindistan (%60), Türkiye (%54), Brezilya (%46) ve Çin (%41) oldu.
2: Peyniri tercih etmek için daha fazla fırsat
Yenen peynir miktarını etkileyen daha geniş pazar eğilimleri, tüketici etkinliklerinin sıklığı üzerinde de benzer bir etki yapıyor. Tüketim fırsatları dikkate değer ölçüde arttı ve en büyük büyüme Asya Pasifik bölgesinden geliyor gibi görünüyor.
Ana yemekler çoğu evde peynir tüketimi açısından birincil durum olmaya devam ediyor. Tetra Pak'ın araştırmasında, özellikle kahvaltı ve akşam yemeği öne çıkıyor. Bunu belirten katılımcıların oranı ise sırasıyla %47'si ve %42.
Aynı zamanda, evde atıştırma eğilimin artması da net bir şekilde yeni imkânlar oluşturuyor. Katılımcıların %36'sı televizyon izlerken daha fazla peynir yediklerini belirtti ve bu kişiler bu durum için büyük ölçüde sürülemez ürünleri tercih etti. Sarı peynir bir içecekle birlikte tüketmek için en popüler tercih ve bu durumun oranı %35'e kadar yükseliyor.
Belki de yeni küresel ekonomimizin etkisinin en açık kanıtı "evden çalışırken hızlı bir öğlen yemeği" olarak daha fazla peynir tükettiğini bildiren kişiler (%35). Bu durumda en yaygın tercih ise sürülebilir peynirler.
3: Lezzet ve sağlık her şeyden önemli
Evde daha fazla zaman geçirmek, tüketici davranışlarını net bir şekilde etkiliyor. Ancak daha önce hiç olmadığı kadar fazla atıştırmalık seçeneği varken, insanlar neden market raflarından gouda veya gloucester peynirlerini seçiyorlar?
Çoğu tüketici için lezzet en önemli konu ve lezzet dünya genelindeki katılımcıların %48'i tarafından ana etken olarak tanımlandı. Ancak çalışma, pek çok kişinin peynir ürünlerini yüksek protein içeriği ve kalsiyum gibi etkenler nedeniyle sağlıklı bir atıştırmalık seçeneği olarak gördüğünü de gösterdi.
“Peynir yüzyıllardır beslenmemizin hayati bir bileşeni oldu ve bu yakın bir zamanda değişecek gibi görünmüyor” diyor Peter Lindstrøm ve ekliyor: “Çağdaş yeme alışkanlıkları giderek gün boyunca atıştırmaya ve sık sık yemeye yönelirken tüketiciler peynirin sağlıkla ilgili faydalarının bilincine giderek daha fazla varıyorlar.”
4: Bitki bazlı alternatifler yükselişte
İlginç bir şekilde aynı etkenler bitki bazlı peynir pazarının yükselmesine de fayda sağladı. Farkındalığın en yüksek olduğu Asya Pasifik bölgesinde, tüketici ilgisi bitki bazlı ürünlerin taze, doğal ve düşük kalorili, aynı zamanda da çevre dostu oldukları algısıyla destekleniyor.
Bitki bazlı peynirler niş ürün alanı olarak kaldığı halde, pazar yalnızca birkaç yılda net ve hızlı bir şekilde büyüdü. Araştırmalar gelecek yıllarda inanılmaz bir büyüme potansiyeli olduğunu gösteriyor. Örneğin, Asya Pasifik ülkelerindeki katılımcıların yalnızca %34'ü bu ürünleri denediklerini belirtirken %80 gibi yüksek bir oranı ise bunları duyduklarını bildirdi. Satın almaya yönelik ilgi Hindistan'da %86 iken, hemen ardından %82 ile Çin geliyor.
5: Kilit nokta şeffaflık
Tüketicilerin artan ilgisi bu peynir ürünlerinin nasıl üretildiğine de uzanıyor. Çalışmada Avrupa'daki katılımcıların %69'unun, Kuzey ve Güney Amerika'da %71'inin, Orta Doğu ve Afrika'da %80'inin, Asya Pasifik ülkelerinde %92'sinin peynir üretimine ilgi duydukları belirtildi.
Önemli üretim etkenleri, kökene ve doğal bileşenlere vurgunun yanı sıra ısıl işlemleri ve steril üretimi de kapsıyor. Peter Lindstrøm'un da belirttiği gibi, her ülkedeki tüketiciler için kalite ve güvenliğin yeniden önem kazanmasıyla, bu da son zamanlarda yaşanan küresel sağlık krizinin bir etkisi olarak görülebilir.
“Süt alımından paketlemeye, insanların prosese olan ilgisini normal karşılıyoruz” diyor ve ekliyor: “Geçen yıl gerçekleşen olaylar etrafımızın, dolayısıyla da çevre üzerindeki etkimizin daha fazla farkına varmamızı sağladı. Dolayısıyla, tazelenen bu merak belki de şaşırtıcı değil.”
6: Çevre dostu paketlemenin değeri
Benzer şekilde, tüketiciler peynirlerinin daha çevre dostu ambalajlar içinde sunulmasını istiyorlar. Bu, söz konusu peynir türüne bağlı olarak birtakım farklar görülmekle birlikte, küresel olarak tüketicilerin en fazla önem verdikleri dördüncü ürün özelliği. Örneğin, mozzarella söz konusu olduğunda sürdürülebilir paketlemenin değeri en üst düzeyde.
Sonuç: Bugünün tüketicisine ilişkin daha net bir tablo şekilleniyor
Tetra Pak tüm dünyadan çok fazla veri toplayarak şu anda pazarı şekillendiren farklı müşterilere ilişkin güçlü bir algı elde edebildi. Geniş bir şekilde ifade edersek üç tür var:
Yenilikçi Keşfeden, sadık bir peynir tüketicisidir. Peynirden keyif alır ve yeni aromalar ve bitki bazlı peynirler gibi alternatifler de dâhil olmak üzere geniş bir ürün yelpazesini denemekten heyecan duyar. Bu tüketici, peynirinin nasıl ve nerede üretildiğiyle yakından ilgilenir.
Seçici Tüketiciler de peynirlerinin özellikleriyle ve üretimiyle ilgilenirler. Peyniri mükemmel bir düzenlilik içinde satın aldıkları ve yeni bir şeyler denemeye açık olabildikleri hâlde, genellikle yenilikçi keşfedenlerden daha az sayıda çeşide bağlı kalırlar.
Geleneksel Peynirseverler tüketimlerinde en az çeşit bulunanlardır. İster atıştırmak ister yemek yapmak için olsun, aynı peynir türlerini tekrar tekrar kullanırlar. Bu tüketiciler, peynirlerinin nasıl üretildiğiyle çok az ilgilenirler.
Bu gruplardan hangilerinin belirli bir bölgede en yaygın olduğuna yakından bakarak bu peynir tüketicileri arasındaki mevcut eğilimlerden en iyi şekilde nasıl yararlanacağımızı anlamak daha kolay olabilir. Örneğin, Yenilikçi Keşfedenler gelişen peynir pazarlarına en hâkim olan gruptur ve tüketicilerin Çin'de %73'ünü, Hindistan'da ise %77'sini temsil etmektedir. Seçici Tüketiciler dünya genelinde en küçük gruptur ancak pazarın yaklaşık dörtte birini oluşturdukları Almanya ve İtalya'da en güçlü grup oldukları düşünülmektedir. Geleneksel peynirseverler ise ABD ve Rusya'daki en büyük gruplardır ve iki ülkede de %47 oranındadır.
Daha fazlasını öğrenin
Bölgenizdeki en güçlü peynir tüketicisi türünü öğrenmek ister misiniz? Size gelecekte en büyük fırsatları sunacak eğilimleri öğrenmek ister misiniz?
