Burada, günümüzün peynir tüketicileri üzerindeki etkilerin yanı sıra dünyanın en sevilen süt ürünlerinin kökenleri ile geleceği üzerine yeni bir uluslararası araştırma çalışmasının bazı önemli bulgularını
Tetra Pak Peynir ve Toz Sistemlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Fred Griemsmann ile keşfediyoruz.
Peynir yüzyıllardır insan beslenmesinin önemli bir parçası olmuştur ve gelecek yıllarda da öyle kalacaktır. İnsanlar yenilikler, bileşenler ve lezzetler konusunda daha maceracı hale geliyor ve peynir üreticileri, nihai sonuçta genel kaliteden ödün verilmemesini sağlamak için teknolojinin yanı sıra yeni ürün tarifleri ile bileşenleri keşfetmenin faydalarını görüyor.
Peynir yapımının şunlar gibi bazı ortak adımları vardır: Süte belirli bir sıcaklıkta kültür ekleme, kültürün belirli bir süre gelişmesine izin verme, peynirin koyulaşmasını sağlamak için belirli bir miktarda peynir mayası ekleme, ardından telemeyi peynir altı suyundan ayırarak hasat etme. Bununla birlikte, herhangi bir türde kaliteli peynir yapmak, ustalık ve uzmanlık bilgisinden oluşan bir dengedir.
Dünyanın en sevilen süt ürünlerine yönelik artan tüketici ilgisi, özellikle CAGR büyümesinin önde gelen ülkeleri olan Çin ve Hindistan'ın yer aldığı Asya Pasifik'te, gelişmekte olan pazarlarda artan büyümeye yol açmaktadır. Peynir, yenilebilir süt ürünlerinin %42'sini oluşturuyor, bu da onu dünyanın en büyük süt ürünü haline getiriyor.
Yakın tarihli bir uluslararası araştırma çalışması sırasında tüketiciler, pandemi boyunca evde daha fazla zaman geçirdiklerinden peynir tüketimlerinin arttığını söyledi. Dünya genelinde, katılımcıların üçte birinden fazlası (%36) tüketimlerinin arttığını bildirirken, yalnızca %6'sı azaldığını söyledi. Bildirilen en yüksek artış, %39 ile genel olarak daha fazla yediklerini söyledikleri sarı peynirde. En düşük artış ise beyaz peynirde, ancak beyaz peynir için bile genel olarak tüketicilerin %29'u daha fazla yediklerini söylüyor.
Tüketiciler genellikle farklı peynir türlerini tanır, ancak bunları markalar veya biçimlerle ilişkilendirmez. Coğrafi olarak artan tüketim, tüketimde %50 artış bildirilen Asya Pasifik'te ve %44'ünün daha fazla peynir yediklerini söylediği Büyük Orta Doğu ve Afrika'da en yüksek seviyede.
En ilginç olanı bu, görünüşe göre yalnızca pandemiyle bağlantılı değil. Ankete katılanların önemli bir yüzdesi (toplamda %32), gelecekte özellikle Hindistan, Çin ve Türkiye'de peynir tüketiminin artacağını söylüyor. İşlenmiş sürülemeyen peynirde, öngörülen tüketim artışının en yüksek oranı (%37) görülüyor.
Peynir gün boyunca her yerde tüketilebilecek kadar çok yönlüdür. Evde atıştırma, TV izlerken (%36 artış) veya bir içkinin tadını çıkarırken (%35 artış) ve kuşluk vakti/öğleden sonra (%32 artış) peynirin yaygın olarak tüketildiği 2018'de yürütülen aynı araştırma çalışmasına kıyasla büyüyen bir eğilim. Peynir tercihi duruma göre değişme eğilimindedir: Örneğin, sarı peynir bir içecekle, sürülemeyen peynir televizyon seyrederken, sürülebilir peynir ise hızlı bir öğle yemeği ile tüketilmektedir.
Peynir, tüketiciler tarafından yaygın olarak sağlıklı olarak görülüyor ve ankete katılanların %56'sı bu ilişkiyi kuruyor. Aynı zamanda özellikle yüksek protein (%42) ve kalsiyum (%41) bakımından besleyici (%51) olarak görülüyor. Gerçekten de, dünya genelindeki katılımcıların %25'i tarafından belirtilen lezzet bu oranı aşsa da, tüketimin iki numaralı nedeni olarak sağlıklı olması gösteriliyor. Bu, 2018'de yürütülen önceki peynir tüketicisi araştırma çalışmasındaki oran olan %20'den önemli ölçüde daha yüksek.
Tüketicilerden gıdalarının kökenini bilme konusunda gerçek bir talep var ve ezici bir çoğunluk (%77) peynir üretimi sürecine ilgi duyuyor. Asya Pasifik, %96 oranında süreçle ilgilenen Hintli tüketiciler ile en meraklı bölge. Hintlileri %89 ile Çinli tüketiciler takip ediyor.
Peynir tüketicileri, özellikle koruyucuların (%58), renklendiricilerin (%55) veya palm yağının (%42) eklenmesine özel dikkat göstererek, bileşenlere ve nereden alındıklarına (%72) en yüksek önemi veriyor. Ancak ürünün nerede üretildiği (%52), kullanılan ısıl işlemler (%41) ve steril üretim (%37) ile de ilgileniyorlar. Sürece olan bu ilgi, ürünün paketlenmesine kadar uzanıyor, üçte ikisinden fazlası (%69) çevre dostu paketlemeye değer veriyor ve onu "yemeye hazır" (%82), "besleyici" ve "ilave koruyucu içermez"den (%81) sonra arzu edilen bir ürün özelliği olarak dördüncü sıraya koyuyor.
Oldukça yeni bir olgu olan bitki bazlı peynir de popülerliğini artırıyor. Ankete katılan tüketicilerin yalnızca dörtte biri (%24) denemiş olsa da, yarısından fazlası (%53) gelecekte denemekle ilgileniyor. Asya Pasifik ülkeleri en fazla ilgiyi gösteriyor (Hindistan (%86) ve Çin (%82)). Bu ülkeleri Brezilya (%60) ve Güney Afrika (%59) yakından takip ediyor.
Peynir yapımı, doğal peynir mayası nedeniyle sütün koyulaşmasına neden olan, korunan bir hayvanın midesinde birisi tesadüfen süt depoladığında başladığı söylenen antik bir sanattır. Bunu denedikten sonra, sütü konsantre, besleyici bir biçimde korumanın harika bir yolu olduğunu öğrendiler.
İnsanlar, ister yoğurt, kefir ister peynir olsun, 4.000 yılı aşkın bir süredir kültürlü süt ürünleri tüketiyor. Bugün peynir dünyanın her kıtasında var ve beğeniliyor. Peynir satışı hacimlerinde ise ABD başı çekiyor, ardından da Almanya ve Fransa geliyor.
Araştırma çalışmasının yanıtlarına göre tüketiciler üç ana segmente ayrılabilir.
Peynir yüzyıllardır insan beslenmesinin önemli bir parçası olmuştur ve gelecek yıllarda da öyle kalacaktır. İnsanlar yenilikler, bileşenler ve lezzetler konusunda daha maceracı hale geliyor ve Tetra Pak, nihai sonuçta genel kaliteden ödün verilmemesini sağlamak için teknolojinin yanı sıra yeni ürün tarifleri ile bileşenleriyle yenilikler yapmaya yönelik imkanlara sahiptir.