​​​​​​​​​​​​​​​​​​​3 global food megatrends and how food manufacturers can capitalize on them

TEMİZ ETİKET

Gıda müşterileri, artan bir şekilde, tanınabilir bileşenlerin basit bir listesi ile birlikte doğal ürünler talep etmektedir. Bu, daha az ya da hiç yapay katkı maddesi veya sentetik kimyasal madde anlamına gelir ve dolayısıyla "temiz etiket" edinilebilir.

Örnek – mayonez

Temiz etiketin yükselişi, mayonez üreticilerini sağlıklı, tanıdık içerikler açısından yüksek ama yapay tatlar, koruyucular ve diğer katkı maddeleri açısından düşük yeni formülasyonlar geliştirmeye teşvik etmektedir. 

Tetra Pak hat çözümü müdürü Pernilla Tofft, "İnsanlar daha sağlıklı seçimler yapıyor ve daha doğal ürünler arıyor," diye açıklıyor. Tüketiciler, seçimlerinin kendilerini ve gezegeni nasıl etkilediği konusunda giderek daha bilinçli kararlar alıyorlar. Vücutları için ve çevre için nelerin iyi olduğunu düşünüyorlar. Ayrıca, daha bilgili ve farkındalar çünkü kendilerine sunulan çok fazla bilgi var." 

Mayonez, temiz etiket çeşitlerinin rağbet kazandığı bir üründür. Daha temiz, daha doğal bir tarif oluşturmak için koruyucuları, stabilizörleri ve E-numaraları formülden çıkarmaya odaklanılmaktadır.
Domates ketçabı dahil olmak üzere lezzet verici soslardaki zorluk, daha çok şekeri çıkarmakla ilgilidir. Tofft, "İlave şeker yok ifadesi, ketçap dahil olmak üzere birçok üründe gerçekten yükselen bir iddia," diyor.

Daha temiz, daha doğal tarifler

Örneğin şeker içermeyen veya koruyucu maddeler kullanılmadığı için daha doğal olan daha temiz bir etiket, olumlu bir satış argümanıdır ve markanızı rafta daha sağlıklı bir seçim olarak öne çıkarır.

Bu durum, üreticiler için hem bir zorluk hem de bir fırsat sunar. Daha temiz bir etiket, tarif değişiklikleri ve üretim sürecinin ayarlanması veya yükseltilmesi için yatırım yapılmasını gerektirebilir.

Tofft'a göre, bu masraflar, ürününüzü daha benzersiz ve rağbet gören bir hale getirdiğinizde daha yüksek pazar payı ve gelir ve muhtemelen daha yüksek bir marjla dengelenebilir. 

"Benzersiz olmak ve rekabette öne çıkmak yatırımınızı telafi etmenizi sağlayacaktır," diyor. "Daha temiz bir üretim süreci, potansiyel ürün israfını azaltarak veriminizi ve geri kazanımınızı daha da artırır." 

SAĞLIKLI/BENİM İÇİN İYİ

Sağlıklı beslenmeye daha fazla odaklanma, tadı ve kolaylığı beslenme yararıyla birleştirebilen gıdalara dair farkındalığın artmasını yönlendiriyor. Çok sayıda vegan ve vejetaryen olduğu için (25 ila 34 yaşındaki Amerikalıların dörtte biri şimdi vegan veya vejetaryen), giderek daha fazla tüketici alternatif bitki bazlı protein kaynakları arıyor.  

Örnek – humus

Humus, lezzetli ve sağlıklı bir atıştırmalık olarak giderek daha popüler hale gelmektedir. Bu ezme, bitki proteini, diyet lifi ve sağlıklı mineraller ve vitaminler açısından birincil bir kaynaktır ve araştırmacılar tarafından sindirim ve bağırsak sağlığının iyileştirilmesi, daha düşük enflamasyon ve kan şekeri seviyelerinin daha iyi kontrol edilmesi ile ilişkilendirilmiştir.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde humus, çok çeşitli bitki bazlı sürülebilir ürünler arasında başı çekiyor. "Eskiden, süpermarket raflarında yalnızca geleneksel humus bulabilirdiniz. Şimdi, kırmızı biberden çikolataya kadar her şeyi içeren çeşitler var," diyor Tetra Pak teknoloji uzmanı Helena Arph.

Bitki bazlı proteinler yükselişte

Geleneksel olarak nohuttan yapılan humusun tanımı, beyaz fasulye, siyah fasulye ve olgunlaşmamış soya fasulyesi dahil olmak üzere farklı fasulye bazlarını içerecek şekilde genişletilmektedir.

Bu arada, temiz etiket arayışı (yukarıda gösterilen), soğutulmuş depolama için üretilen humusta genellikle kullanılan yapay koruyucuları ortadan kaldırma konusunda üreticileri teşvik etmektedir. 

Arph, bunun, üretim sürecinde sıkı gıda güvenliği standartları gerektirdiğini söylüyor. "Bakterilerin büyümesini engellemek için koruyucu kullanmazsanız, başlangıçtan itibaren çok düşük bir bakteri sayımı sağlamanız gerekir. Yani, üretim kurulumunuzu buna göre ayarlamanız gerekir."

Hareket halinde tüketime hızlı geçiş, humus üreticilerinin benimsediği bir diğer eğilimdir. Bazı üreticiler, soğutma gerektirmeyen uzun raf ömrüne sahip aseptik çeşitlere odaklanıyor.

"Geleneksel humus soğutulur ve plastik bir kapta paketlenir. Bunu aseptik hale getirirseniz, daha çok erişilebilir bir tüketici deneyimi elde edilir," diyor Arph.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Modern tüketiciler, gıda endüstrisinin gıda üretiminde ve işlenmesinde kullanılan kaynakları en aza indirmesini beklemektedir. Bu, gıda üreticileri için, enerji ve su kullanımını en aza indirerek toplam sahip olma maliyetini düşürmeye her zamankinden daha fazla odaklanıp aynı zamanda söz konusu seçimlerin ürün kalitesi üzerindeki etkilerini izlemek anlamına gelir.

Örnek – sürülebilir peynir

Tetra Pak sürülebilir peynir üretimi uzmanı Erik Börjesson, "Tüketiciler satın aldıkları ürünlerin daha sürdürülebilir olmasını istiyor," diyor. "Sürülebilir peynir konusunda, üreticiler arasında daha azla daha fazlasını yapmaya dair genel bir istek var." 

Bu, üretim sırasında gıda ve bileşen israfını engellemek ve daha enerji tasarruflu bir süreçle karbon ayak izini azaltmak anlamına gelir. 

On yıl önce, üreticiler enerji ve kaynak kullanımını büyük ölçüde maliyet açısından azaltmaya hevesliydi. Günümüzde, daha sürdürülebilir üretime yönelik tüketici talepleri de itici güç haline gelmiştir. 

Krem peynir üretiminde, taze malzemelere dayanan klasik işlemin hala lezzet ve doku açısından mümkün olan en yüksek ürün kalitesiyle sonuçlandığı düşünülmektedir. Bununla birlikte, bileşen tedarikçileri, piyasaya benzer ürünlerle sonuçlanan ancak toz bileşenlere dayanan tarifler sağlamak üzerine çalışıyor. 

Börjesson şöyle açıklıyor: "Klasik krem peynir üretiminde, daha sonraki konsantrasyon adımında üründen çıkarılacak olan çok miktarda suyu işlersiniz. Bunun yerine yeniden birleştirilen bir işlem kullanarak, istenen konsantrasyona karıştırma aşamasında ulaşabilir ve böylece daha az karmaşık bir çözüm elde edebilirsiniz.

Akıllı çözümlerle işlem sürdürülebilirliği 

Taze süt yerine süt tozu kullanmak, birden fazla alanda sürdürülebilir bir çözüm olarak üreticilerin ilgisini çekmektedir. Daha az ürün israfıyla sonuçlanır ve ayrıca, üretim sürecinde daha az temizlik gerektirir. Bu da su ve deterjan kullanımını azaltır. 

Börjesson, toz bazlı formülasyonların, üreticilerin tereyağı üretiminden kalan yayıkaltı sütü gibi diğer bileşenleri de karışımlarına dahil etmelerini sağladığını belirtiyor.

"Artıklardan katma değerli bir ürün üretebilmek çok hoş. Üreticinin gözünde bir sürü sürdürülebilirlik seçeneğini kapsıyor," diyor.

Toz kullanmak, üreticilerin uzun raf ömrüne sahip ortam sıcaklığında saklanabilir sürülebilir ürünler yapmalarına da imkan sağlar. Alternatif olarak, vejetaryen ve vegan mega eğilimlerini karşılayan çeşitler üretmek için tariflerini değiştirmelerini sağlar.
"Örneğin, süt yağını bitkisel bazlı bir yağ karışımıyla değiştirebilir ve bitkisel bazlı bir ürün yapabilirsiniz," diyor Börjesson. "Alternatif olarak, vegan hale getirmek için bezelye veya soya proteini ekleyebilirsiniz." 

Gıda üreticileri "temiz etikete" nasıl geçebilir?
Temiz etiket eğilimini benimsemenize yardımcı olması için üretici kılavuzumuzu okuyun. ​​​​