Yarı sert dökme peynir fiyatları, uzun yıllardır sürekli baskı altında. Bunun getirdiği zorlukların üstesinden gelmek için genel maliyetleri kontrol etmek büyük önem taşıyor.
Dünyadaki yarı sert peynirlerin çoğu Kuzeybatı Avrupa'da üretilmektedir. Endüstriyel yarı sert peynir esas olarak Euroblock biçiminde (500 x 300 x 100 mm kalıplar hâlinde) üretilir ve bu peynirler arasında Gouda, Edam ve Maasdam gibi dünya çapında ticareti yapılan çeşitler bulunur. Bunların hepsi tüm dünyadaki tüketiciler arasında popüler olan, iyi bilinen peynir türleridir ve bu ürünlere yönelik güçlü bir talep vardır. Yine de: Başarılı kalmak için üreticilerin arıza ve planlanmamış kesinti riskini en aza indirmeyi, maliyet kontrolünü ve daha düşük TMM'yi (Toplam Mülkiyet Maliyeti) hedeflemesi gerekir.
Peki bu sorunları nasıl ele alabilirler? Tetra Pak'ta yarı sert peynirler için Portföy Yöneticisi olan Jurjen Van Den Berg şöyle açıklıyor:
"Ham madde olarak süt, yarı sert peynir üretiminde ana maliyet faktörüdür. Süt, toplam maliyetin %85'ini oluşturur. Bu nedenle, ham maddeyi verimli bir şekilde kârlı tüketici ürünlerine dönüştürmek son derece önemlidir. Üreticiler optimum bir TMM oluşturmak için kayıpları en aza indirmeye, çalışma süresini en üst düzeye çıkarmaya ve bunun yanında su, enerji ve kimyasallar gibi kaynakların tüketimini optimize etmeye çalışmalıdır. Aslına bakılırsa, proses ekipmanlarının sermaye maliyetlerinin TMM üzerindeki etkisi sınırlıdır. Önemli olan ekipman güvenilirliğidir. Bu nedenle, peynir üreticilerinin yatırım bütçelerinden ödün vermesi iyi bir fikir değildir. İdeal olarak, üreticiler hatlarını sürekli olarak değerlendirmeli ve verimliliği artırmak için fırsatlar aramalıdırlar."
Peynir pazarındaki kâr marjları baskı altında. Bu nedenle üreticiler, TMM'lerini optimize etmenin yanı sıra diğer gelir akışlarını da araştırıyorlar. Peynir altı suyunun değeri giderek daha fazla dikkat çekiyor. Hatta toplu peynir üretimi söz konusu olduğunda, peynir altı suyunun peynirin kendisinden daha kârlı olduğu görülüyor.
Jurjen Van Den Berg, "Besin değeri ve işlevsel özellikleri sayesinde, yüksek kaliteli peynir altı suyu diğer endüstrilerde kullanılmak üzere bileşen olarak işlenebilir" diyor. "Peynir altı suyu proteinleri spor içeceklerinde, diyet gıdalarında ve vücut geliştirmeyi destekleyen formülasyonlarda yaygın olarak kullanılmaktadır."
Peynir altı suyu proteinleri ve laktoz birçok gıda prosesi uygulamasında da kullanılmaktadır. Peynir altı suyunun benzersiz nitelikleri, ekmeğin su tutmasını artırmak, yağ emülsiyonlarını stabilize etmek ve pişmiş gıdalarda iyi kızarma özellikleri sağlamak için kullanılabilir. Bebek mamaları, GOS gibi laktoz türevlerinin ve protein izolatlarının kullanıldığı, hızlı büyüyen pazarlardan bir diğeridir. Peynir altı suyu proteinlerinden ve laktozdan elde edilen özel türevler, yetersiz beslenme veya alerji ile ilgili hastalıklardan muzdarip çocuklar ve yaşlılar için gıda takviyelerinde etkin bir rol oynar.
Gıda prosesi, büyüyen ve zorlu bir pazardır. Gelecekte, yeni ve daha karmaşık uygulamalar keşfedilip geliştirilecek ve bu durum, yüksek ve tutarlı kalitede saf, bakterisiz peynir altı suyuna yönelik talebi daha da artıracak.
Dijitalleşmenin gıda endüstrisindeki rolü gün geçtikçe artıyor. Devasa miktarda harici ve dahili veri kullanılabilir hale geliyor ve doğru araçlarla değerli bilgilere dönüştürülebiliyor. Bu durum, üreticilerin sorunları çözmelerine ve çıktıyı optimize etmelerine yardımcı oluyor. Bu aynı zamanda, artan şeffaflık talebini de karşılayabilecekleri anlamına geliyor. Günümüzde, giderek artan sayıda tüketici satın aldığı ürünün kökeni, içerikleri, mağazaya nasıl ulaştığı ve daha fazlası hakkında bilgi edinebilmeyi bekliyor.
Tetra Pak® PlantMaster gibi tesis yönetim sistemleri ile, bu zorlukların üstesinden gelmek mümkün. Bu sistem, belirli müşteri ihtiyaçlarına tam olarak uyarlanabilir. Geleceğin ihtiyaçlarına da yanıt verebilmek üzere tasarlanan bu sistem, AI (Yapay Zeka) gibi gelecek dijitalleşme adımlarına da hazırlanıyor.
Tetra Pak, üreticilerin gelişen ve zorlu ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yarı sert peynirler için üç adet en iyi uygulama hattı düzeni belirledi. Bu düzenlerin hepsi, etkinliği kanıtlanmış üretim çözümlerine dayanıyor ve dijitalleşmenin avantajlarından yararlanıyor. Verimlilik hatları orta veya yüksek kapasite için yapılandırılmıştır. Bu yapılandırmalar, tek peynir biçimini olabildiğince verimli bir şekilde üretmek isteyen müşteriler için uygundur. Ayrıca esneklik hattı yapılandırması da vardır. Jurjen Van Den Berg şöyle açıklıyor:
"Peynir üreticileri, daha geniş bir yelpazede peynir türü ve biçimi üretmeyi seçerek kârlılığı artırabilirler. Piyasadaki dalgalanmaları ve ihtiyaçları önceden tahmin edebilir ve bunlara göre hareket edebilirler. Bir esnek peynir hattı kurulumu, akıllı tesis kontrol sistemleri, optimize edilmiş peynir altı suyu dış tedariki ve entegre dijitalleştirme özellikleri ile günümüzün dinamik dünyasında başarılı olabilirler."